- imrenme
- longing, coveting, desiring, wanting.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
imrenme — is. İmrenmek işi, gıpta Bütün bu saf sözleri, bir kısmı gerçek bir imrenme ile, bir kısmı içten gelen bir alayla dinliyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
GIBTA — İmrenme. Aynı iyi hâli isteme. Şiddetle başkasının güzel bir halinin kendisinde de olmasını arzu etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıpta — is., Ar. ġibṭa İmrenme, imrenti Gıptayla bakıp zaman zaman gökyüzüne / Rüzgârları hür, kuşları hür zannederiz. A. N. Asya Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gıpta etmek gıptasını çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
imrenilmek — e İmrenme işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
imreniş — is. İmrenme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
imrenti — is. İmrenme, gıpta Döndü, bir kenardan imrentiyle kendisine bakmakta olan Berbat ı gördü. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
özenç — is., ci, hlk. 1) İstek 2) İmrenme … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıbta — (A.) [ ﻪﻄﺒﻏ ] imrenme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BÜJHAN — f. Gıpta etme, imrenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük